Serbest tırmanış meselesi üzerinden anlatılan bir azim ve cesaret hikayesi.
Dağcılık üzerine yapılmış filmler aslında engelleri aşmak, zorluklara göğüs germek konusunda ilham verici olan metaforik hikayeler anlatırlar. Dağcılık bazıları için lüks bir spor gibi görünse de, insanoğlunun engelleri aşmak, merak etmek gibi tutkularının en heyecanlı temsillerini sunan bir spor dalı olduğu su götürmez.
Serbest tırmanış ya da serbest solo yapmak ise tam bir çılgınlık. Neredeyse hiç araç gereç kullanmadan düz duvarlara bile tırmanan bu tırmanışçıların dünyası çok farklı. Bunların arasında Alex Honnold’un yeri ise apayrı. Kendisi dünyanın en başarılı serbest tırmanışçısı, dünyanın en zorlu yüksekliklerini ekipmansız tırmanabilmiş genç bir adam. Nihayet kafasını Yosemite National Park'taki El Capitan'a da takmıştır. 900 m yüksekliğinde, yer yüzeyinde bulunan en büyük granit kütlesidir ve tüm dünyanıun dağcıları için çok cazip bir engeldir. Hepsinden farklı olarak Alex ipsiz bir şekilde ona tırmanmayı deneyecektir. Arkadaşları, sevdikleri ve sevgilisi onun bu kararı karşısında endişelidirler. Ama fikrini değiştirebileceklerini hiç düşünmüyorlardır bile. Alex, tarihin ekipmansız en yüksek tırmanışını yapan kişi olacak mıdır acaba?