İslam diniyle ilgili yapılmış, çocuklarla izlenebilecek nitelikli filmler bulmak zor ama Majidi’nin filmi imdada yetişiyor.
Dinler tarihinden uyarlanan filmlerin kıvamını tutturmak kolay değildir pek. Dini hassasiyetler taşıyan kitleleri yaralamayacak ama kalıcı ve etkili olabilecek bir film için slogan atmadan da dramatik etkisi sağlam olan bir senaryoya, yüksek bir bütçeye ve iyi bir yönetmene ihtiyaç vardır.
Hz. Muhammed’in peygamber olarak çıkışından, son haccında tüm islam alemine yaptığı Veda Hutbesi’ne kadarki süreci anlatan, 1976 yılı yapımı Mustafa Akkad imzalı “Çağrı” (The Message) filmi türünün en iyi örneklerinden biriydi ve tüm dünyadaki müslümanları derinden etkilemişti. O zamandan beri de güçlü bir islam tarihi filmi çekilemedi. Zaten Hz. Muhammed’in (SAV) yüzünün tasvir edilmesi ve resmedilmesi ‘örfen’ yasaklanmıştır. Yönetmen Akkad da filminde bu yasağa harfi harfine uymuş, onun görüntüsünü ve sesini en ufak bir sahnede bile tasvir etmemişti. Şimdi İranlı usta yönetmen Majid Majidi ise bu konuda kendisini riske atıp, ana karakterini gösterememe dezavantajını, yılların tecrübesiyle kimsenin rahatsız olabileceği bir duruma izin vermeden çözebilmiş. Peygamberin söylediklerini ise duymuyoruz ama altyazıyla okuyabiliyoruz.
Majidi’nin filmi “Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi”, Hz. Muhammed’in doğumuyla başlayıp peygamberliğini ilan edene kadarki sürecine odaklanıyor. Yönetmenin asıl derdi de zaten islam dininin hangi ortamda ve ihtiyaç zamanında ortaya çıktığının altını çizmek. Köleliğin, açlığın, adaletsizliğin ve yozlaşmanın ortasında doğan yeni bir din ve onun habercisinin hikayesi bu. Asla bağnazlığa izin vermeyen, savaşmayı en son çare olarak gören, her şeyden önemlisi ‘insanseven’, mazlumların yanında olan bir dinin elçisinin insanlığa gelişi... Bu doğum birilerini rahatsız edecek ve daha en baştan tehlikeli görünen bu bebeğin büyümesini istemeyeceklerdir.
Filmde bu ana hikayenin dışında güçlü bir ‘annelik’ hikayesi anlatmayı da başarıyor yönetmen.