Siz değerli okuyucularıma bu hafta ki yazımda boşanma davalarında sizlerin en çok merak ettiği konu olan müşterek çocukların velayeti konusunda bilgi vermeye çalışacağım.
Velayete ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunu m.182 ve Türk Medeni Kanunu 336/3 maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Şöyle ki; VIII. Çocuklar bakımından ana ve babanın hakları 1. Hâkimin takdir yetkisi Türk Medeni Kanunu Madde 182- Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. (Ek ikinci fıkra:24/11/2021-7343/37 md.) Mahkeme, kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğini ihtar eder. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.
ALTINCI AYIRIM VELÂYET
Türk Medeni Kanunu Madde 336- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 182. Maddesinde velayetin belirlenmesi boşanma davasını inceleyen Aile Mahkemesi (Aile Mahkemesinin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi) Hâkiminin takdir yetkisine bırakılmıştır. Aile Mahkemesi Hâkimi davaya ilişkin müşterek çocuğun veya çocukların velayeti konusunda kararı vermeden önce birtakım incelemeleri gerçekleştirmektedir. Öncelikle Hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar vermeden önce, anne ve babayı dinledikten ve müşterek çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, anne ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Müşterek çocuğun anne ve babasının yanında kaliteli zaman geçirmesi hâkimin velayet konusunda karar vermesinde önemlidir. Bu doğrultuda öncelikle de boşanma davalarında müşterek çocuk ile uzman raporu düzenlenmesi adına uzman pedagogun görüşü alınır. Müşterek çocuğun üstün menfaati her zaman yargılama aşamasında dikkat edilmektedir. Çocuklar üzerindeki velayet hakkı anne ve baba tarafından birlikte kullanılmaktadır. Anne veya babanın vefat etmesi halinde ise velayet sağ kalan ebeveyne ait olur. Boşanma durumunda velayet hakkı müşterek çocuğun teslim edildiği ebeveyne mahkeme kararı ile verilmektedir. Mahkeme tarafından müşterek çocuğun velayetine karar verilirken kız ya da erkek olması önem arz etmemektedir. Velayet hakkı verilirken en önemli husus müşterek çocuğun yaşıdır. Müşterek çocuğun yaşına göre velayetin hangi ebeveyne verileceği değişkenlik göstermektedir. Bunun yanı sıra maddi imkânlar, kişisel özellikler, sağlık durumu ve çocuğun tercihi gibi etkenler de velayet hakkının verilmesinde dikkate alınmaktadır.
Mahkemeler tarafından 0-3 yaş grubu çocukların mutlaka anne bakım ve şefkatine muhtaç oldukları kabul görmektedir. Bundan dolayı bu yaş grubu çocukların velayeti çoğunlukla anneye bırakılmaktadır. Velayet kararı verilirken annenin işinin, kazandığı miktarın, evinin ve yaşam tarzının nasıl olduğu da dikkatle incelenmesi gereken hususlardır. Mahkemeler tarafından 3-7 yaş grubu çocuklar annenin bakım ve şefkatine 0-3 yaş grubu çocuklardan daha az muhtaç olsalar da yine de bu husus göz ardı edilmemektedir. Bu sebeple bu yaş grubu çocukların velayetinin babaya verilmesi hali istisnai kabul edilmektedir. Örneğin; annenin çocuğuna bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü olması veya annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi gibi durumlarda velayet babaya verilmektedir.
Mahkemeler tarafından 6-12 yaş grubu çocuklarda velayetin belirlenmesinde maddi imkânlar daha büyük rol oynamaktadır. Velayet çocuğa daha iyi bir eğitim ve gelecek sağlayacak ebeveyne verilir. Ayrıca hâkim, uzman bir pedagog aracılığıyla çocuğu dinleyerek çocuğun fikrine de başvurmaktadır. Mahkemeler tarafından 12 yaş üzeri çocuklar ise kendi isteklerini rahatça ifade edebilecek durumda olarak kabul edilirler. Bu sebeple hâkim velayete, çocuğun hangi ebeveynin yanında kalacağını ona sorarak çocuğun üstün menfaatine aykırı olmadıkça onun isteğine göre karar verecektir. Anlaşmalı boşanmada tarafların velayete ilişkin anlaşmaları hâkimin izni ile geçerli kabul edilmektedir. Velayet kamu düzenine ilişkin olduğundan hâkim velayete çocuğun üstün yararına göre velayetin kime verileceğine karar verecektir. Velayetin verilmesinde asıl olan, velayet hakkına sahip olacak ebeveynin çocuğun bakım ve gözetimini ihmal etmeyecek olmasıdır. Örneğin; bir eşin aldatarak eşine karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi boşanma davası için önem arz etse de velayet hakkına karar verilmesine doğrudan etki etmeyecektir. Velayete karar verildikten sonra durumlar değiştiği için veyahut çocuğun yaşı büyüdüğü için tekrar velayet talebinde bulunulabilir. Aynı şekilde velayetin verildiği ebeveyn çocuğa gerektiği gibi bakmıyorsa veya bakamıyorsa ya da kendisi hakkında velayeti etkileyecek başka olumsuz haller varsa velayet talebinde bulunmak için yeniden velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması davası açılabilinir.
Gizem Gonce
Avukat