Son zamanlarda seanslarımda çok fazla duyduğum bir kelimeyi paylaşmak istiyorum.
'BİLMİYORUM.' Nedir bu bilmiyorum?
Danışanlarıma 'nasılsın, nasıl hissediyorsun' diye sorduğumda aldığım cevaplar genellikle 'iyi , kötü ya da bilmiyorum' Hissettiğimiz, bizi üzen, kıran, mutlu eden ve ya günlerce ağlatan duygunun gerçekten bir adı yok mu?
'Neye üzüldüğümü bilmiyorum.' 'Neden bu durumdayım bilmiyorum ' 'Neden böyle hissediyorum, bilmiyorum.' 'Beni bu kadar üzen, ağlatan şeyi bilmiyorum.' Ve daha da kötüsü bunu gerçekten bilmiyor olmamız. Hepimiz o kadar çok bedensel hislerimizi görmezlikten geliyoruz ki, geçiştiriyoruz, yorgunluğumuzu, sıkıntılarımızı , gözyaşlarımızı, gerginliklerimizi hatta bazen öfkemizi ve sevgimizi bile. Hep şunu duyuyorum 'Evet ona çok kırıldım, çok üzüldüm, ama neden bu kadar üzüldüm bilmiyorum. Oysa ki ilk defa biri beni kırmıyor, daha önce de bunları yaşadım fakat bu çok başka, bununla baş edebileceğimizi düşünmüyorum. 've ekliyor' O zamanlar bunu nasıl başardım, bu süreci nasıl atlattım hatırlamıyorum. ' İşte tam olarak burada başlıyor aslında bazı şeyler. Atlatamadın, başaramadın, sadece görmezden geldin ve geçiştirdin. Yas sürecini ve duygularını görmezden gelmeyi seçtin, daha çok dışarı çıktın , daha fazla arkadaş edindin, daha fazla çalıştın , daha fazla uyudun...
Bunların hepsini neden yaptın? Yaşadığın o duyguları, gözyaşlarını, kırgınlıklarını hepsini halının altına süpürdün ve görmezlikten geldin. Sadece şunu atladın; ya bir gün çok kuvvetli bir rüzgar eser de halı kalkarsa? O zaman bütün birikmiş duygular ile nasıl baş edecektin?
Eda Coşkun
Psikolog