Siz kıymetli okuyucularıma bu hafta aile hukukunda en çok merak edilen ve emsal bir karar olarak karşımıza çıkan Yargıtay tarafından emsal nitelik teşkil eden kararını örneklerle birlikte anlatmaya çalışacağım.
Yargıtay'dan milyonlarca nişanlı çifti ilgilendiren nişanın bozulmasına ilişkin çok önemli bir karar ortaya çıktı.
Yargıtay, anlaşmazlık nedeniyle çıkan tartışmada nişan bozan gelin adayı ile damat adayı için dikkat çeken bir karara imza atmıştır. Gelin adayı ile damat adayının ailelerinin kavga etmesi sonucu nişan atan gençler Aile mahkemesinde nişanın bozulmasından kaynaklı olarak tazminat davası açmışlardır. Yıllar süren davada çıkan olaylar sebebiyle komşularına rezil olan, etrafına küçük düştüğünü belirten genç kız ve annesine manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Yargıtay'da 'rezil olma' tazminatının tutarının yüksek olduğuna dikkat çekerek kararı bozmuştur. 22 yaşındaki damat adayı ile 18 yaşındaki genç kız, ailelerinin de isteğiyle nişanlanmışlardır. Çiftler arasında yaşanılan tartışmalar üzerine damat adayının ailesi, gelin adayının evine gitmiştir. Çıkan olaylarda iddiaya göre, damat tarafı, gelin ve annesini darp etmiştir.
“KOMŞULARA REZİL OLDUK”
Nişanın bozulmasıyla sonuçlanan olayların ardından açılan davada damat adayı ve annesi haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Olaylar sebebiyle komşularına karşı rezil olduklarını, etraflarına küçük düştüklerini belirten 18 yaşındaki gelin adayı ile annesi, toplam 30 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ifade veren davacı genç kız, 18 yaşında iken nişanlandığını, nişanlılık sürecinde aralarında bazı sorunlar yaşandığını, olay günü davalıların evine gelip yaşanan tartışmalar sonucunda darp edildiğini öne sürmüştür. Davalıların 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda 'kasten yaralama suçu'ndan ceza aldıklarını, bütün komşularına ve etraflarına karşı küçük düştüğünü dile getirilmiştir. Davacı kız yararına 30 bin annesi için 10 bin TL manevi tazminat ödenmesi talep edildi. Davalılar damat adayı ile annesi ise iddiaları reddetti. Tarafları dinleyen Mahkeme, komşularına rezil olan genç kız için 8 bin annesi için 11 bin TL manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar vermiştir. Davalılar yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı temyiz edince dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gitmiş olup, manevi tazminat tutarını fazla bularak karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılamada mahkeme ilk hükmünde direnmiştir. Davalılar bu kararı da temyiz edince devreye bu defa Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girmiştir. Emsal nitelikteki kararda; "Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır." ifadelerine yer verildi.
“REZİL OLMA TAZMİNATI' ÖDENECEK”
Mahkemece verilen tazminat tutarının fazla olduğunun belirtildiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında şöyle denildi: "Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hâl ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenler karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna dair bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O hâlde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; davalıların davacılara yönelik gerçekleştirdiği fiillerin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralama niteliğinde olduğu hususunda yerel mahkeme ile Özel Daire arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak olay tarihi, olayın gelişim biçimi, davacıların yaralanma derecesi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu kanaatine varılmıştır. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." AVUKAT GİZEM GONCE
Gizem Gonce
Avukat