Toplumsal olarak zor günlerden geçildiğinde çocuklar bu durumdan herkesten daha fazla etkilenme riski taşır. Yaşadığımız son birkaç seneye baktığımızda pandemiyle başlayan felaketler silsilesinin deprem, yangın, sel gibi doğal afetlerle devam ettiğini görüyoruz. Birçok insanın ölümüne sebep olan ve yaşamı tehdit eden bu felaketlere çocuklar da yetişkinler kadar maruz kaldılar ve konu hakkındaki bilgi düzeyleri de neredeyse yetişkinlerinkine eşitlendi.
Yaşanan olayların korku yaratmasının yanında çeşitli dönemlerde yüz yüze eğitime ara verilmesiyle de çocuklar hem eğitimden hem de okulun doğal olarak getirdiği sosyal hayattan uzak kalmış oldular. Tüm bunları bir araya getirip baktığımızda çocukların çoğunda geleceğe karşı ümitsizlik duygusunun hakim olduğunu görebiliriz. Sıklıkla ölüm haberi almak, başımıza her an bir felaket gelecek kaygısıyla yaşamak yetişkinlerde bile geleceğe güvensizlik, ümitsizlik ve umutsuzluk duyguları yaratırken bunu çocuklarda da gözlemlemek oldukça normaldir. Ancak arada önemli bir fark vardır. Yetişkinlik dönemi hayatın kariyer, kişisel gelişim, eğitim, aile kurmak, para kazanmak gibi gündemlerinin artık bir düzen dahilinde ilerlediği bir dönemdir. Ama çocukluk, ergenlik, öğrencilik dönemleri akademik ve kişisel yatırımın en yoğun olarak yapıldığı dönemdir.
Geleceğe güveni olmayan, ayaklarının yere sağlam basmadığını hisseden bir çocuktan okul başarısı için ders çalışmasını ya da kendisine bir hobi edinerek onu ilerletmesini beklemek ne kadar gerçekçi olur? İşte bu yüzden bu yaz karneler nasıl gelmiş olursa olsun çocuğunuza verebileceğiniz en iyi karne hediyesi geleceğe güvenle bakabilmesine yardımcı olmaktır.
Tatil boyu vaktini değerlendirdiği her türlü aracı ya da hobiyi ilgiyle takip etmeniz, ileriye taşıyabilmesi için yüreklendirmeniz ve mutlu olabileceği gelecek planları yapabilmesi için destek olmanız bu yolda size ve çocuğunuza ışık olacaktır.
Esra Çelik
Psikolog
