FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Çocukluk Çağı Obezitesi
Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi

1942

Günümüzün en önemli sağlık problemlerinin başında gelen obezite. Küçükken sevmek için hafif toplu, etleri boğum boğum olmuş bebekleri görünce ‘ayy ne kadar tatlı tam mıncırmalık’  diye tepkiler veririz hepimiz. Ama maalesef bize tatlı gelen o görüntünün altında obeziteye zemin hazırlamış nedenler bulunmakta. Obezitenin yol açabileceği kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve yüksek tansiyon gibi hastalıkları göremiyoruz bile.

46 Avrupa ülkesinde yürütülen çalışma, obezitenin gelecek nesli nasıl tehdit ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Çalışmaya göre, Avrupa'da 6 ila 9 yaşları arasında üç çocuktan biri obez veya aşırı kilolu.

Çocukluk çağındaki obezitenin başlıca nedeni beslenme alışkanlıklarındaki değişikler. Son yıllarda hazır gıda üretiminde mısır şurubundan elde edilen nişasta bazlı şeker yoğun olarak kullanılıyor. İnsan metabolizmasıyla uyumlu olmayan bu şeker, yüksek glisemik indeks değeri nedeniyle obeziteyi tetikleyici bir öğe olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar şeker eklenmiş meşrubat ve atıştırmalıklara her yerde kolayca ulaşabiliyorlar. Hareketsizlik ve bilgisayar başında oturularak geçirilen sürenin gittikçe artması da obeziteyi kolaylaştırıyor.

İnek sütüyle beslenen bebeklerin obez olma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteren çalışmanın sonuçları, American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlandı. Araştırma için bin kadar çocuk, doğdukları andan itibaren 10 yaşına kadar gözlemlendi. Çalışma sonucuna göre, anne sütü yerine inek sütüyle beslenen çocukların obez ve aşırı kilolu olma riski fazla. Günde 600 ml litre inek sütüyle beslenenler, anne sütüyle beslenenlere göre daha hızlı kilo alıyor ve daha ağır oluyor. Bu da obezitenin yanı sıra sağlıkla ilgili riskler de içeriyor. Ebeveynlere katı mamaya geçtikten sonra çocuklarına verilen inek sütü miktarını azaltmaları tavsiye ediliyor. Araştırmadan elde ettiğimiz sonuçlar yine ilk 6 ay anne sütünü destekliyor.

Beslenme Tedavisi İlkeleri

Şişman çocukta beslenme tedavisinin temel ilkesi çocuğun normal büyüme ve gelişmesi için gereken enerji ve besin öğelerinin sağlanmasıdır. Çocuğun yaşına uygun miktarlarda besin gruplarından sağlanan günlük enerjinin % 55-60’ı karbonhidratlardan, % 12-15’i proteinlerden ve % 30’u yağlardan sağlanmalıdır. Böylece çocuğun daha önce tüketmiş olduğu fazla enerji, sınırlanmış ve besin tüketimi dengelenmiş olacaktır.

  • Düşük ve çok düşük enerjili diyetler kesinlikle uygulanmamalıdır. Büyümenin yeniden hızlandığı bu evrede bu tür diyetler büyüme ve gelişmeyi engeller. Ayrıca düşük kalorili diyetler B grubu vitaminleri, kalsiyum, demir gibi besin öğelerinden yetersiz olduğundan önerilmez.
  • Yanlış beslenme alışkanlıkları düzeltilmelidir.
  • Öğün atlanmamalı, öğün sayısı arttırılmalı, öğünlerde dört besin grubundan alınması sağlanmalıdır.
  • Sebze-meyve tüketimi, tam taneli unlu besinlerin, kuru baklagillerin tüketimi arttırılmalıdır.
  • Yiyeceklere kepek eklenmemelidir, aşırı posa tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Yağ ve şeker içeriği yüksek besinler önerilmemelidir.
  • Fiziksel aktivite arttırılmalıdır. Düzenli Spor alışkanlıkları edinilmelidir.

Okul Kantinleri!

Okul kantinlerinde çocuğun sağlığı ve beslenmesine uygun besinlerin satışı sağlanmalıdır (süt, ayran, yoğurt, peynir, sandviç, taze meyve ve meyve suları gibi). Her aşamadaki eğitim kurumlarında beslenme servisleri diyetisyen denetiminde olmalıdır. Okul kantinlerinden ya da marketlerden kesinlikle paketli gıdalar alınmamalıdır.

Çocuklara doğru beslenmeyi öğretmek evde başlar. Çocuklar için en güzel örnek evin içindeki anne, baba ve kardeşlerdir. Evlere paketli gıdalar almak yerine olabildiğince en doğal şekilde siz hazırlamaya çalışın. Çocuklarınıza örnek olmak için siz de sağlıklı beslenmeyi hayatınıza adapte edin. 


Diyetisyen