Fantastik edebiyatın önemli eserlerinden birinin tansiyonu yüksek uyarlaması.
“Yüzüklerin Efendisi” ve “Harry Potter” serilerinin başarısı daha önce cesaret edilemeyen bazı roman serilerine daha kapı açmıştı. 2. Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında yazılmış fantastik romanların içinde 7 kitaplık “Narnia Günlükleri” önemli bir yer kapsar aslında. Oxford Üniversitesi’nde profesör olan C.S. Lewis kitapları 3 filmlik bir seriye dönüştürülmüştü. Ama filmler gişede umduklarını bulamamışlardı.
Serinin bu ilk filmi “Narnia Günlükleri: Aslan, Cadı ve Dolap”ta 2. Dünya Savaşı sırasında Pevensie ailesinin çocuklarıyla tanışıyoruz. Nazi ordusunun hava saldırısı sırasında anneleri tarafından son anda kurtarılan iki kız kardeş ve iki erkek kardeş yine anneleri tarafından Londra dışındaki büyük bir eve emanet edilirler. Çocuklar yaşlı bir profesöre ait olan bu büyük evde saklambaç oynarlarken bir odada buldukları bir gardropta bambaşka bir dünya keşfederler. Bu fantastik ülkenin adı Narnia’dır ve görünüşe göre Beyaz Cadı’nın uyguladığı kış büyüsü yüzünden ülke karlar altında kalmıştır. Kardeşler, Narnia’nin iyi halkının beklediği kehanete uyuyor gibidirler. Kehanete göre kardeşlerden büyük olanı Peter, asilerin lideri Aslan’a Beyaz Cadı’yı yenmesinde yardımcı olup Narnia’nın yeni kralı olacaktır. Ancak Beyaz Cadı’nın kolay pes etmeye hiç niyeti yoktur…