Çocuğuma Kekemeliği Nasıl Anlatacağım? Kekemelik Nedir? Ne Yapmalıyız? Kekemelik hakkında ne biliyoruz? Çocuğumuza kekemeliği anlatmadan önce bu soruyu kendimize sormamız gerekiyor.
Kekemelik, konuşma akıcılığının tekrar, uzatma ve blok ile kesintiye uğramasıdır. Genellikle 3 ila 5 yaş aralığında ortaya çıkar ve 1 sene içerisinde kendiliğinden kaybolur. Her 100 çocuk içerisinden 5 çocuk hayatının bir döneminde kekeler. Bu 5 çocuktan 4 tanesinde kekemelik tamamen geçerken 1 tane çocukta kekemelik kronikleşmektedir. Çocuğunuzun kekelediğini fark ettiğiniz anda bir dil ve konuşma terapistine başvurmanız çocuğunuzun iyileşme gösteren 4 çocuktan biri olma ihtimalini artıracaktır.
Aileler Ne Yapıyor?
Aileler çocuklarının kekelediğini çoğu zaman çocuklarından gizlemekte, yanlarında kekemelik hakkında hiç konuşmamakta, kekelediğini söyleyince çocuklarının bunu büyük bir sorun haline getireceğini düşünmektedir. Aslında ailelerin böyle düşünmesi gayet normal çünkü internette ve sosyal medyada birçok yanlış içerikler ve bilgilendirmeler bulunmaktadır. Tam tersi olan durumlarda olmaktadır. Kekemeliği hakkında çocuğa sürekli sorular sormakta, çocuğa suçlayıcı ifadelerde bulunmakta ve böyle konuşmaması gerektiği konusunda baskı yapan aileler de bulunmaktadır. Bu iki yaklaşım da tamamen yanlıştır. Eğer bu yaklaşımlardan birini uyguluyorsak çocuğumuzun kekemeliğini kronikleştirmekteyiz.
Peki, ne yapmalıyız?
İşte bu soruya en doğru cevabı bebeko.com.tr'de bulacaksınız.
Çocuğuma Kekemeliği Nasıl Anlatacağım?
Bütün insanlar birbirinden farklıdır. Bazı insanların saçı kıvırcıktır bazı insanların ise düz. Kimisi uzun boylu kimisi ise kısa boyludur. Etrafımızda yaşayan insanları düşünelim bütün insanlar birbirinden farklı. Dış görünüşleri farklı olan insanların, sesleri ve konuşmaları da birbirinden farklı. Mesela bazı insanlar çok kısık sesle konuşurken bazı insanlar bağırıyormuş gibi yüksek sesle konuşabilir. Hiçbir insanın sesi ve konuşması birbirine benzemiyor. İnsanların hepsi çok farklı. Bazı çocuklar, bazı şeyleri iyi yaparken bazı şeylerde zorlanabilirler.
Mesela arkadaşın çok güzel futbol oynuyor olabilirken sen oynayamayabilirsin. Çocukların bazıları futbol oynamakta bazıları ise saklambaç oynamakta iyidir. Bir düşün bakalım arkadaşlarının hepsi çok güzel saklambaç oynayabiliyor mu? Saklambaç oynamak çok büyük bir yetenek. Sen eğer iyi saklambaç oynuyorsan bu yeteneğe sahipsin demektir. Mesela saklambaç oynamayı beceremeyen ve beceremediği için sevmeyen bir arkadaşımızı düşünelim. Bu arkadaşımız bizimle saklambaç oynamıyor. Neden saklambaç oynamıyor? Çünkü saklambaç oynarken hemen yakalanıyor. Yakalandığı için canı sıkılıyor, üzülüyor ve bir daha oynamak istemiyor. Yakalandığı zaman üzülmek yerine bütün saklanan çocukların yerini bildiği için ebeyi izlemesi daha heyecanlı değil mi? Hem yakalandığı zaman arkadaşlarının nasıl saklandığını görüyor hem de saklanacak yeni yerlere bakabiliyor. Ama o saklanacak yeni yerlere bakmak ve arkadaşlarını izlemek yerine üzüldüğü için oyunu oynarken eğlenmiyor ve oynamak istemiyor.
Konuşmakta tıpkı bunun gibi. Bazı çocuklar için konuşmak kolayken bazı çocuklar için konuşmak çok zor olabilir. Konuşurken zorlandığımız zaman saklambaç oynayan çocuk gibi üzülür ve oynamak istemezsek konuşmak bizim için çok daha zor hale gelebilir. Konuşmakta zorlandığın zaman üzülmene veya kaçmana gerek yok, zorlandığın zaman seni anlamamız için konuşmana devam et. Bazı çocuklar kekemelikten kaçmak için kekeleyeceğini bildiği kelimeleri değiştirebiliyorlar. Çok ustaca değil mi? Mesela elma istiyorum demek yerine elma kelimesinde zorlanacağını bildiği için bunu istiyorum diyebilir. Ama böyle yaptığımız zaman kekemelikten kaçmış ve korkmuş oluruz. Kekemelikten korkma, kekemelik geldiği zaman kekele. Daha ayrıntılı bilgi almak için bir dil ve konuşma terapistine başvurabilirsiniz.
Salih Arslan
Dil ve Konuşma Terapisti
