Artık hepimiz korkularımızdan kaçıyoruz. Nasıl başa çıkacağımızı bilemediğimiz için de korkuyu dışlıyoruz. Korkuyu kadın dünyasıyla özdeşleştiriyoruz. Buna karşın sık sık ‘’ Cesur adam korkmaz’’, ‘’ Çocuklar ağlamaz ‘’ gibi cümlelerle küçümsüyoruz. Ama şunu unutmamalıyız ki, korkunun varlığını kabul etmezsek onunla nasıl savaşacağız?
Korkularıyla başa çıkması için çocuğa nasıl yardımcı oluruz?
- Her şeyden önce korkuyu kabul ederek, ‘’ Evet, korku diye bir şey var ve sen onunla arkadaş olabilirsin’’ diyerek.
- Kendi korkularınızı kabul ederek ve onlarla başa çıktığınızı çocuğunuza göstererek.
- Kontrolü kaybettiğiniz zamanlarda korkularınızı çocuğunuza yansıtmayarak.
- İlgisiz kalmaktan kaçınarak.
- Çocuğun yavaş yavaş korkuyla yüzleşmesine yardım ederek.
- Korkuya yol açan tüm nedenleri bir tarafa not alarak.
- Başa çıkma stratejileri sunarak.
- Çözüm yolları arayarak.
Korkularıyla başa çıkmaları için çocuklarımıza nasıl davranmalıyız?
Çocuğumuz bir şeylerden korktuğunda genellikle onu bazı şeyleri tek başına yapmaya zorlarız. Çocuğun korkuları olduğunu keşfetmemiz, onun gelecekteki hayatı konusunda bizi endişelendirir. Yaşadığımız toplumda korkak bir insan olarak anılmak pek de kabul edilebilir bir durum değildir ve hiçbir anne baba çocuğunun korkak ya da ödlek olarak adlandırılmasını istemez. Küçük çocukların korkularının olmasının son derece normal olduğunu da unutmamak gerekir.
Ama korkunun çocuğun gelişimi için bazı engelleri aşmada eğitici bir rol oynayabileceğini de unutmayalım. Ara sıra korkunun da bize öğretebileceği şeyler vardır. Aslında çocuğun hiçbir şeyden korkmaması da tehlikeli bir durumdur. Çünkü korkusuz bir çocuk, çok daha düşüncesiz ve tedbirsiz olup davranışlarının sonuçlarını kestirmekte zorlanabilir.
Yapmamamız gerekenler;
- Çocuğunuzu ‘’ Seni çöpçüye veririm’’ diye tehdit etmekten kaçının.
- Çocuğunuzun korkularıyla dalga geçmeyin ve onu küçük düşürmeyin.
- Cesaret konusunda onu başka çocuklarla veya kardeşleriyle kıyaslamayın. Çünkü her çocuk biriciktir ve kendine özgüdür.
- Korktuğu için onu eleştirmeyin.
- Korkularını bir tehdit unsuru haline getirmeyin, özellikle ‘’ Yemezsen yeme, o zaman odanda ışıkları kapatarak uyumak zorunda kalırsın ‘’ gibi tehdit içeren ifadelerden kaçının.
- Korkularıyla tek başına yüzleşmesi için onu zorlamayın.
- Aşırı korumacı davranmayın.
- Korkuları yüzünden onu değersizleştirmeyin, ‘’ Korkman gereksiz’’, ‘’ Bu sadece basit bir film ‘’ gibi ifadelerle durumu küçümsemeyin.
Korkmanın faydaları;
- Karanlıktan korkmak, karanlık bir mekana girerken temkinli olmamızı ve girmeden önce önlem almamızı sağlar.
- Tanımadığımız kişilerden korkmak, bize gözü kapalı herkese güvenmemiz gerektiğini öğretir.
- Sınavda başarısız olmaktan korkmak, sınava çok çalışmamız gerektiğini öğretir.
- Komik duruma düşmekten korkmak, sosyal kuralların farkına varmamızı sağlar.
- Arkadaşsız kalmaktan korkmak, bize daha sosyal olmamız gerektiğini hatırlatır.
- Kaybolmaktan korkmak, bize evimizin yolunu veya telefon numaramızı bilmemiz gerektiğini öğretir.
- Cezalandırılmaktan korkmak, bize davranışlarımızda daha dikkatli olmamız gerektiğini öğretir.
- Terk edilmekten veya önem verilmemekten korkmak, aileye yeni bir birey katıldığında ebeveynlerimizle dayanışma içinde olmamız gerektiğini öğretir.
Bahar İkra Dener
Uzman Klinik Psikolog