FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Çocuğum Bu Saldırgan Davranışları Nereden Öğrendi?
Çocuğum Bu Saldırgan Davranışları Nereden Öğrendi?

Çocuğum Bu Saldırgan Davranışları Nereden Öğrendi?

801

Genel bir tanımla saldırganlığı bir canlıya ya da herhangi bir eşyaya kasıtlı olarak zarar verme isteği olarak adlandırabiliriz. Saldırganlık dürtüsü tüm insanlarda doğuştan var olduğu kabul edilen bir dürtüdür.

Bebek, ilk saldırganlık eğilimini dişleri çıkmaya başladıktan sonra annesinin memesini emerken gösterir ve bundan da haz alır. Çocuk büyüdükçe saldırganlık dürtüsü devam eder, zamanla anne ve babaların şikayetçi olduğu ve nasıl davranacaklarını bilemedikleri bir sorun olarak daha çok karşımıza çıkmaya başlarlar. Doğuştan gelen bir dürtü olarak kabul edilse de çevreden gelen olumsuz tutumlar, gereksiz engellemeler, çocuğa yöneltilen saldırgan davranışlar, çocuğun davranışlarını ve isteklerini eleştirmek ya da alay etmek, çocuğu sık sık cezalandırmak, arkadaşları tarafından saldırgan davranışlara maruz kalmak veya arkadaşlarının birbiriyle kavga ederken görmesi, beyin zarı iltihabı, beyin zedelenmesi gibi fizyolojik sorunlar, televizyon programları, bilgisayar oyunları, internette gördüğü şiddet içeren görüntüler, çocukta saldırgan davranışların oluşmasına ya da saldırganlık dürtüsünün daha fazla artmasına neden olabilmektedir. Bunlara ek olarak çocuk saldırgan davranışlar gösterdiğinde de ebeveynlerin gülmesi, normal karşılaması sonucunda da çocuklar iyi bir şey yaptığını zannedip, saldırgan davranışlarını pekiştirebilirler. (Erkek adam döver, kimseden korkmaz vb.).

Başka bir diğer neden de çocuk ilgisiz ve sevgisiz bırakıldığında da saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Çünkü yeteri kadar ilgi ve sevgi görmeyen çocuk ebeveynlerinin dikkatini çekme yolları arayacaktır. Bu yollardan bir tanesi de saldırganlık davranışları göstermektir. Saldırganlık davranışını gösteren çocuk temelde güvensiz çocuktur. Genelde çevreden iyi bir davranış beklemediği için, ilk tepkisi saldırmak olur. Başkaları saldırmadan ilk saldırıyı kendisi yapar. Kendi görmediği hoşgörüyü, başkasına gösteremezler. Saldırganlık davranışı fazla olan çocuklar sinirli ve aşırı geçimsiz, tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısızdır. Bu çocuklar sürekli evde ya da okulda sorun yaratırlar ve yetişkinlerle sürekli bir çatışma halindedirler. Sürekli kural çiğnerler ve ceza alırlar. Ancak bu cezalardan da etkilenmezler ya da kısa süreli etkilenmiş gibi görünürler.

Çocuklar ilk eğitimi aileden alır, anne ve baba ne yapıyorsa onları örnek alır ve davranışlarını model alarak öğrenirler. Bu nedenle sürekli kavga eden, birbirine şiddet uygulayan bir ailede yetişen çocuklarda zamanla saldırgan ve kavgacı bir kişilik oluşabilir. Çünkü bu süreçte çocuk saldırganlığın, şiddetin normal bir davranış olduğunu herkesin bu davranışı yaptığını zanneder. Çocuğun yaptığı herhangi bir hata sonucu annesi ya da babası tarafından azarlanması, bağırılması ya da dövülmesi de çocukların saldırganlık davranışının benimsemesine neden olur. Diğer yazılarımda da belirttiğim gibi çocuklar söylenileni değil davranışları öğrenirler.

Çocuk Saldırganlık Davranışını Kendisine Yöneltirse;

  • Kendisine vurur.
  • Başını duvara vurur.
  • Kendi saçlarını çeker, kopartır.
  • Öfke nöbeti geçirir.
  • Üstünü başını yırtar.
  • Kendisini ısırır.
  • Yanaklarını çekiştirir aynı zamanda bağırır.

Çocuk Saldırgan Davranışını Çevresine Yöneltirse;

  • Yanındaki insanı ısırır.
  • Elindeki her şeyi atar. Yemekleri döker, bardakları, oyuncakları, evdeki eşyaları kırar.
  • Kendinden küçükleri döverler.
  • Küfür eder.
  • Tepinir, ağlar ve bağırır.

AİLELER NE YAPMALI?

  • Aile içinde dengesiz ve olumsuz ilişkilerden kaçınılmalıdır.
  • Çocuğun temel ihtiyaçları zamanında ve yerinde karşılanması gerekmektedir.
  • Çocuklarınıza yönelik sevgi ve ilginiz, kurallarınız ve disiplin yöntemleriniz konusunda tutarlı olmalısınız.
  • Çocukların arzularına, meraklarına, isteklerine ve girişimciliklerine saygı duyulmalıdır.
  • Çocuğun enerjisini atabileceği spor aktivitelerini yapması saldırgan tavırların önüne geçilmesi için iyi bir seçenektir. Bu spor aktiviteleri basketbol, futbol, voleybol gibi takım oyunları olabilir. Ayrıca bu takım oyunları da çocuğun paylaşmayı ve iyi geçinmeyi öğrenmesi açısından faydalıdır. Bunların dışında herhangi bir grup etkinliğine de katılım sağlanmalıdır.
  • Çocuğun, şiddet içeren televizyon programları veya internet videoları, çizgi filmler izlemesine müsaade edilmemelidir.
  • Çocuğa, sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verilmeli, motivasyonu destekleyici etkinlikler oluşturulmalı ve başarma duygusu yaşatılmalıdır.
  • Çocukta güven duygusu geliştikçe beklemeyi ve tepkisini belirli bir seviyede tutmayı öğrenir. Bu yüzden çocuğa güven aşılanması önemli bir olaydır.
  • Çocuğun kendi davranışını eleştirmesine ve empati kurmasına yönelik hikayeler oluşturmak ve bu hikayeleri çocuğa okumak yararlı olur.
  • Çocuğun isteklerini saldırgan davranışlar sergileyince yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini yaptırmada saldırganlığı araç olarak görmeye başlar. Bu nedenle saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemen gösterilmelidir.
  • Saldırgan davranışlar dövülerek cezalandırılmamalıdır.
  • Çocuk saldırgan davranışlarına başladığı zaman, ona mantıklı bir şey anlatmaya çalışılmamalıdır. Onun yerine sinirli ruh halinden kurtulabilmesi için alternatif etkinlikler kullanılabilir. Yumruklanabilen kil, çakılabilen çiviler, resim çizme, boyama, öfke yastığı vb. Çocuklarda saldırganlık, ileri düzeylerde görülüyorsa ve anne ile baba bu davranışlara engel olamıyorsa mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.

Çocuklarda saldırganlığın tedavisi için kullanılacak bireysel terapi, oyun terapisi, grup terapisi gibi pek çok tedavi yöntemi vardır.


Psikolog