Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Çocukları ilk defa okula başlayacak anne-babaların akıllarında pek çok soru olduğuna eminim.
- Okulu sevecek mi?
- İsteyerek gidip gelecek mi?
- Arkadaşlarıyla arası nasıl olacak?
- Yemeklerini ben olmadan yiyebilecek mi?
- Uyku saatinde nasıl uyuyacak?
- Uyum sağlayabilecek mi?
Sosyalleşme sürecinin en önemli basamağı olan okula başlama tüm anne-babalar için kaygılı bir süreçtir. Büyükşehirlerdeki yaşam koşulları ve annelerin iş hayatında daha aktif olarak yer alması nedeniyle kreşe başlama yaşı eski yıllara oranla daha erken yaşlara çekilmiştir. Ebeveynlerin bakıcı yerine kurumları daha güvenilir bulması, eğitime verilen önem vb. nedenlerle çocuklarımız daha küçük yaşlarda okullu olmaktadır. Çocukların yaşı küçüldükçe anne-babalarımızın kaygıları aynı oranda daha büyük olmaktadır. Okul seçimi, fiziki koşullar, öğretmen tutumları, pedagojik yaklaşımlar, beslenme,uyku.... gibi pek çok soru ile liste uzayıp gidiyor.
Bunların artık geride kaldığı ve okul seçimlerinin tamamlandığı bir süreçteyiz. Artık çocuklarımız kademeli olarak uyum programları ile birlikte okula başlama sürecindeler. Peki bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirebilmek için anne babalar neler yapmalı;
- Kaygılarınız vardır ki olması çok normal çünkü en değerli varlığınız okula başlıyor. Fakat kaygılarımızı mümkün olduğu kadar çocuklarımıza belli etmeyelim. Çocuklarımız bizim duygularımızı anlamakta biz yetişkinlere göre daha ustadırlar. Çünkü hayatı bizim rehberliğimizde tanıdıkları için bizim duygularımıza göre bulundukları ortama güven veya kaygı duyarlar.
- Öncelikle okula başlamadan önce okul saatlerine göre çocuğumuzun rutinlerini ayarlamak, uyum sürecini daha sağlıklı atlatmamızı sağlayacaktır. Örneğin evde saat 10'a kadar uyuyan çocuğunuz sabah saat 8'de okulda olmak zorunda kalırsa bu onu mutlu etmeyecektir. Dolayısıyla okula başlamadan en azından 2 hafta önce çocukların uyku ve yemek saatini düzenlemek, olası krizleri önlemeye yardımcı olacaktır.
- Okul öncesi dönemi çocukları için oryantasyon programını okulunuzdan öğrenin ve mutlaka kademeli olarak çocuğunuzu okula alıştırın. Anne ve babadan birisi de bu süreçte çocuğun yanında olacak şekilde işlerini organize etmeli, izinlerinizi ona göre ayarlayın.
- Çocuklarımızı okula getirirken pozitif bir tutum içerisinde olun. Vedalaşmalarınızı uzun tutmayın.
- Çocuğunuzun ne kadar süre orada kalacağını mutlaka ona somutlaştırarak bildirin. Bir etkinlik süresi kadar veya öğle yemeğini yedikten sonra gelip seni alacağım gibi.
- Çocuklarımızı okuldan aldıktan sonra okulla ilgili soru sormaktan kaçınalım. Yemeğini yedin mi? Öğretmenini sevdin mi? Arkadaşlarınla oyun oynadın mı ? gibi sorular çocukların doğal süreçlerinde iletişimlerini aksatıp kaygı duymalarına neden olacaktır. Bu sorular yerine çocuğunuzun duygu durumunu önemseyelim. Çocuğunuz sizden ayrıldığı için bir miktar kaygılı olacaktır, fakat genel olarak okula karşı geliştirdiği duyguyu en iyi anlayacak olan sizsiniz. Çocuklarımızın mutlu olmasına odaklanmalıyız.
- Aklınıza takılan, size problem olarak yansıyan durumları ve soruları okul yönetimine veya öğretmenine sorun, çocuğunuza değil.
- Bunun bir süreç olduğunu, kendinize, çocuğunuza ve okula belli bir süre vermeniz gerektirdiğini aklınızın bir köşesinde tutun.
- Hiçbirimiz yeni girdiğimiz bir ortama hemen uyum sağlayamayız, çocuğunuzdan mucizeler beklemeyin.
Yasemin Başlı
Çocuk Gelişim Uzmanı