FİRMA KAYIT
Geri Bildirim
Akran Zorbalığı/Gerçekten Arkadaşlar mı?
Akran Zorbalığı/Gerçekten Arkadaşlar mı?

Akran Zorbalığı/Gerçekten Arkadaşlar mı?

971

Akran zorbalığını ele almadan ilk önce çok karıştırılan akran çatışması ile akran zorbalığı arasındaki farka değinmek istiyorum. Akran çatışmaları durumsaldır ve akranlar arasında yaşanmaları doğaldır. Çatışma yaşandıktan sonra iki taraf da çatışma sebebiyle pişmanlık, üzüntü hissederler ve arkadaşlık ilişkilerini düzeltmek için çaba sarf ederler.

Akran zorbalığında ise bu durum daha farklıdır. Akranlar arasında gerçekleşen bir duruma zorbalık diyebilmek için davranışın sistemli ve sürekli yapılıyor olması gerekmektedir. Zorba davranış gösteren ile zorbalığa uğrayan çocuk arasında genelde bir güç eşitsizliği söz konusudur. Genellikle zorba davranışlar uygulayan çocuk; yaş olarak daha büyük, fiziksel açıdan daha güçlü ya da sosyal olarak daha kalabalık bir gruptan olabilir. Akran zorbalığı çocukların ya da ergenlerin kendi yaş grubundaki arkadaş veya arkadaşlarına yönelik sözel, fiziksel ve davranışsal olarak zarar verici davranışlarda bulunmasıdır. Akran zorbalığı bir kişi tarafından uygulanabileceği gibi grup halinde de bir kişiye uygulanabilir. Zorba davranış gösteren kişinin, şiddeti sorun çözme yöntemi olarak kullanması ve karşı tarafın zarar verici davranışı hak ettiğini düşünmesi zorbaca davranışları uygulama nedenleri arasındadır. Bu davranışların temelinde zorba davranış gösteren kişinin empati kurmada zorluk çekmesi, başkalarının duygu ve düşüncelerine karşı duyarsız olması ve yaptıklarına karşı sorumluluk hissetmemesi temel nedenler arasındadır. Zorbalık davranışı gösteren çocuk, yaptıklarından pişman değildir ve davranışlarının sorumluluğunu üstlenmez.

Akran zorbalığı; sözel zorbalık, fiziksel zorbalık, cinsel zorbalık, sosyal zorbalık ve siber zorbalık olarak beşe ayrılır.

En sık görülen sözel zorbalıkta kızdırma, dalga geçme, korkutma, alay etme, takma isimler takıp küçük düşürme, küfür ve hakaret etme, tehdit etme, kırıcı sözler söyleme söz konusudur.

Fiziksel zorbalıkta itme, vurma başka bir arkadaşına vurdurtma, tükürme, eşyalarına zarar verme ya da eşyalarını izinsiz alma gibi durumlar söz konusudur.

Cinsel zorbalıkta cinsel içerikli küfretme, cinsel anlamda dokunma, sözlü ya da fiziksel tacizde bulunma mevcuttur.

Sosyal zorbalıkta mağdur kişiyle konuşan kişilerin iletişimde bulunmasını engellemek, onu dışlamak ya da dışlatmak, oyun oynarken oyunlara onu dahil etmemek gibi davranışlar örnek gösterilebilir.

En son zorbalık çeşidimiz olan siber zorbalıkta ise zorbalığa uğrayan kişinin sosyal medya ortamında rahatsız edici fotoğraflarını çekip paylaşma, kişinin sosyal medya hesabını ele geçirme ya da ele geçirmeye çalışma, sosyal medyada kişi hakkında yazılar paylaşma olarak örnek gösterilebilir.

Zorba davranışların, zorba davranışlara maruz kalan çocuk üzerinde birçok olumsuz etkileri vardır. Zorbalığa maruz kalmak, çocuğun/gencin okula gitmek istememesine, akademik başarısının düşmesine, kendisiyle ilgili olumsuz düşüncelerin oluşmasına, okula karşı korku ya da nefret söylemlerinde bulunmasına, sınıfta kimseyle konuşmak istememesine, öfke patlamalarına, beslenmede problem yaşamasına, tırnak yeme, içe kapanma, uyku sorunları gibi durumlara sebep olabilir. Kendisini yetersiz ve çaresiz hissedebilir. Bunların yanı sıra akran zorbalığına maruz kalan çocukların vücudunda fiziksel yaralanmalar ya da kendisine ait okul eşyalarında eksiklik, yırtılma gibi durumlar yaşanabilir.

Akran Zorbalığı ile Nasıl Baş Edilir?

Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar bu durumu kolay kolay aileleri ile paylaşmak istemeyebilir, kendilerini suçlayabilir, utanabilirler. Bu yüzden çocukla iletişim halinde olmak, çocuğu gözlemlemek çok önemlidir. Çocuğunuz eğer size akran zorbalığına maruz kaldığını anlatırsa ilk önce sorular sormadan onu çok iyi bir şekilde dinleyin ve sözünü kesmeyin. Çocuğunuza yaşadığı bu durumu sizinle paylaştığı için teşekkür edin ve onu anladığınızı, yanında olduğunuzu, güvende olduğunu ona hissettirin. Kendi yaşanmışlıklarınızı anlatmak yerine onun sorununa odaklanmaya özen gösterin. Çocuğunuzun anlattıklarına güvenin. “Sen de bir şey mi yaptın?” gibi sorular sormayın. Neden, niçin sorularıyla bilgi almaya çalışmak çocuğun suçlu hissetmesine neden olabilir. Ayrıca “Sana bunu yapmalarına neden izin verdin?” “Sen ne yaptın?” gibi sorgulayıcı ve suçlayıcı cümlelerden uzak durun ve onun da bu zorbalığa karşı saldırgan bir şekilde davranış göstermesine müsaade etmeyin ve çocuğunuzu bu sorunu kendi başına çözmesi için yalnız bırakmayın. Bunun yanı sıra “Ben o çocukla konuşurum, ailesini ararım.” gibi söylemlerde bir fayda sağlamayacaktır.

Çocuğunuzun akran zorbalığına maruz kaldığınızı fark ettiyseniz yapmanız gereken şey okul psikolojik danışmanı ile iletişime geçmektir. Okul psikolojik danışmanının bu konuyu okul yönetimine aktardığından emin olun ve bu konuyu takip edin. Bu sorunu okulun çözmesi için de okula zaman tanıyın. İhtiyaç dahilinde bir uzmandan destek almanız gerektiğini unutmayın.

Zorba Olan Çocuğun Ebeveyni Olarak Ne Yapmalısınız?

Zorbalık konusunda en çok yaşanan sorun, zorba davranış gösteren çocuğun ebeveyninin bu davranışı normal bir durummuş gibi gösterip müdahale etmemesidir. Bu durumda çocuğunuzla konuşup, çocuğunuzun yaptığı davranışları savunmamanız gerekmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocukların duygusunu anlatarak onlarla empati kurmasını sağlamanız gerekmektedir. Zorba davranışların kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayın ve saldırgan davranışlar ile istediğinin elde edilmesine izin vermeyin. Bu konuda tutarlı ve kararlı olmak zorundasınız. Çocuğunuzun izlediği programlar, oynadığı bilgisayar oyunları takip edilmeli ve gerekirse kontrol altına alınmalıdır. Zorba olan çocuğun ebeveyni olarak sizlerin de okul ile iletişimde olması gerekmektedir. Zorbalığa uğrayan çocuk kadar zorba davranışta bulunan çocuğa da destek gerekmekte ve onu bu davranışa iten sebepleri araştırmak gerektiği unutulmamalıdır.


Psikolog