Çocuğun anneye ve babaya düşkün olmasının olumlu yanlarını dinleyerek büyümüş olan günümüz ebeveynleri, şuan çocuklarıyla bağlılık ve bağımlılık konularında karmaşa yaşıyorlar. Çocukların hem bağımsızlıklarını kazanabildiği hem de ebeveynlerine bağlılık hissettiği bir aile düşünmek hayal olmamalı.
Belli süreçleri kavrayabilmek için bebekliğe dair bilmemiz gereken bazı gerçekler var.
Bilindiği gibi çocuğun kendini fark etmesi ve geliştirmesi, anne (anne yoksa birincil bakım veren kişi) ile ilişki içinde tecrübe ettiği kucaklayıcı çevre sayesinde olur. Bu tecrübe ile güvenli bağlanma oluşur. Aynı zamanda bu kucaklayıcı çevre bebeğe bir yanılgı getirir. Bebek, anne tarafından tüm ihtiyaçlarına eş zamanlı bir dönüş alır. -ki bu güvenli bağlanmanın olmazsa olmazıdır- Annenin istisnasız her ihtiyaca dönüşü bebeğin, her türlü tatminin kaynağı olarak kendisini görmesini sağlar. Tüm güç ondadır, her şeyi yaratan odur. Özgüven gelişiminin temeli bu noktada atılır. Fakat bu süreç uzadığı takdirde sistem olumsuz yönde işler.
Çocukta bu yanılgının kırılması gereken bir süreç mutlaka yaşanmalıdır. Doğal ve başarılı gelişen bir süreçte iki yaşa gelinmeden, bu güç hissinin kırılmasının adımlarının atılması faydalı olacaktır. Annenin, çocuğun gelişim süreçlerini hesaba katarak belli ihtiyaçlara duyarsız kalmaya başlaması, (eğer güvenli bağlanma sağlandıysa) çocuğun gerçeklik algısını da oluşturmaya başlar. Etrafındaki insanların da birer birey ve ihtiyaçları olduğu fikri çocuğun zihnine giriş yapar.
Bu geçişin olumsuz hisler uyandırılmadan yapılması ve bağımlılığın gelişmemesi için çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Bağımlılığı önlemek için bu süreçte yapılabilecekleri inceleyelim:
Ayrılık Oyunları
Bebeklikte ce-e oyunuyla aslında ebeveynler ayrılık oyunlarına giriş yapar. Ebeveynin kaybolup ortaya çıkması, her zaman onun yanında olacağını bebeğe hissettirir ve güvenli bağlanmayı destekler. Çocuklarda da saklambaç, körebe vb. ayrılık oyunlarıyla ayrılma pratiği yapmak hem bağlılığı besler, hem de bağımlılıktan kaçınmaya ışık tutar.
Geçiş Nesnesine Saygı Duyma
Memeden kesilme sürecinde çocuklar bazı nesnelere (battaniye, emzik, peluş oyuncak vb.) bağlılık geliştirir. Biz bunlara geçiş nesnesi diyoruz. Bu nesneyi hiç yanından ayırmaz ve o dönemin cefasını da sefasını da bu nesne yaşar. Çocuk da bu esnada güç, kapasite ve üstünlük denemeleri yapmış olur. Bu tamamen sağlıklı bir süreç olup kabullenilmelidir ki, pek çok hikayede ailelerin bu nesnelere uyum gösterdiklerine, tatile giderken unutmamak için alarmlar kurduklarına, bazen yıkamak için bile fırsat kolladıklarına şahit olabiliyoruz.
Müdahalelerden Kaçınma/Çocuğa Fırsat Verme
Yaş dönemi itibariyle oyun ve keşif çağında olan çocukların, özellikle deneyerek keşfettiklerini ve meraklı olduklarını biliyoruz. Kapasitelerinin farkına varabilmek ve bireyselleşebilmek için sürekli hayatı tecrübe etmeleri gerekir ve ebeveynler tarafından engellenmesi ya da ‘Sen yapamazsın’ hissinin uyandırılması, çocukta anneye sığınma ihtiyacı doğurur.
Yalnız Oynama Kapasitesi
Oyun ile paralel olarak çocuğun yalnız olabilme kapasitesi devreye girer. Çocukların yalnız oynamayı tercih etmeleri için öncelikle etrafındaki insanların da ihtiyaçları olduğunu kavraması gerekir. Gerektiğinde yetişkin denetimi olmadan vakit geçirebilmek, ancak başta sözü geçen güvenli bağlanmayı sağlamak ile mümkündür. Güvenli bağlanma sağlandığı takdirde, başlangıç için ebeveyn talepsiz şekilde yalnızlığına eşlik edilebilir ve sonrasında kaygısız şekilde yalnız oynamaya geçişi sağlanabilir. Bu sayede çocuk potansiyelini tanımak için fırsat bulacaktır.
Çocuk Merkezli Oyunlar
Tamamıyla ebeveynlerin yapılandırdığı ya da yönlendirdiği oyunlar çocuğunuzun kendini keşfetmesine ve öğrenmesine ket vurabilir. "Onunla çok oynuyorsun, bak buna hiç dokunmadın." ya da "O bir kaşık, çekiç değil, hadi gel bebeğine yemek yedirelim."gibi müdahaleler özgüven sistemini geriye işletmekle birlikte bakım verene bağımlılığı artırır. Aynı zamanda yalnız olabilme kapasitesi de engellenmiş olur.
Ebeveynin Kaygıdan Arınması
Tüm anlatılanların dışında ebeveyn kaygısının, bağımlılık konusunda çok büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklara yapılan pek çok müdahalenin sebebi ebeveynlerin öngördüğü risklere karşı kaygı beslemesi. Bu duygu çocuklara duyulan güveni azaltır ve doğal olarak kendisine güven duyulmadığını hisseden çocuk zaman içinde kendine güvenmeyi ve denemeyi bırakarak, ebeveyninin kanatları altına gizlenir.
Unutmayalım; güven hisseden çocuk bağlı, yetersiz hisseden çocuk bağımlı olacaktır.
Cansu Payzanoğlu
Psikolog & Oyun Terapisti