1976 yılında Kırıkkale’de doğdum. İlk ve orta öğrenimimi burada gördükten sonra lise eğitimimi Kayseri Fen Lisesinde tamamladım. İnsana ve çocuklara duyduğum sevgi, merhamet hissi, Tıp eğitimi almama neden oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimimi tamamladıktan sonra hayalim olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisası için 2000-2005 yılları arasında Kırıkkale ilinde bulundum. Ve 2005 yılında, hasta çocuklarımın sağlıklarına yeniden kavuşabilmelerine yardımcı olmaya hazırdım. O tarihten itibaren değişik hastanelerde çalıştım. Yenidoğan bebeklere olan ilgimden dolayı çalıştığım hastanelerin hepsinde Yenidoğan yoğunbakım ve bebek ünitesi sorumlu hekimi oldum. Bu sayede binlerce miniğin doğumuna, doğumdan sonra geçirdikleri sıkıntılı süreçlere, sağlıklarına kavuşup aileleri ile buluşmalarına şahitlik ettim. Mesleki hayatım boyunca Yenidoğan yoğun bakım ve çocuk yoğun bakım ile ilgili birçok kongreye katıldım. Antalya ili içerisinde çocuklu ailelere yönelik yenidoğan bebek bakımı ve çocuklara yapılacak ilk yardım konusunda kurslar düzenledim. Antalya'da değişik hastanelerde çalıştıktan sonra, sunmuş olduğum hizmetin kalitesini daha yükseltebilmek, ailelerimle ve çocuklarımla özel bir ortamda, daha uzun zaman geçirebilmek için kendi ofisimde çalışmaya karar verdim.
Naz isminde, dünyalar tatlısı, yaşam enerjimin kaynağı, her çocukta kendisini gördüğüm bir kızım ve kendisine her daim müteşekkir olduğum hayat arkadaşım Ayla ile 2010 yılından bu yana Antalya’da yaşıyoruz.
Eğitim ve Uzmanlık
İlgi Alanları
Tedaviler
Görevler
Bir bebek sahibi olurken en heyecan zamanlardan birisi de onun için bebek alışverişi yapılan zamanlardır sanırım.
Ayakkabı seçimi ile ilgili bana en çok sorduğunuz 3 soruyu buradan topluca cevaplamak istedim. Hangi aydan itibaren ayakkabı giydirelim?
Natal Diş (Doğuştan Diş): En kısa zamanda bir diş Doktoru tarafından çekilmelidir. Kolay düşer, Düşen diş bebeğin solunum yoluna kaçarak bebeğe zarar verebilir.
Bebeklerin anatomik yapıları esas olarak burundan nefes alıp vermeye uygundur. Bu yüzden burunları tıkandığında huzursuz olurlar.
Tecrübeli bir anne için çok kolay gibi görülen bebek bezi değişimi, tecrübesiz annelerin en fazla zorlandığı konulardan birisidir.
Sonbahar geldi, okulların da açılmasıyla, maalesef çocuklarımda gribal enfeksiyonlar da başladı. Bu dönemde çocuklarımızı gripten korumak büyük önem taşıyor.
Güneş ışınlarından bebeğinizi korumak için öncelikle bebeğin güneş ışınlarının çok fazla olduğu (11:00 - 15:00 saatleri arası) saatlerde dışarıda bulundurulmaması gereklidir.
Altı ay ile altı yaş arasındaki grup, ateşli havale geçirme açısından en fazla risk taşıyan gruptur. Erkek çocuklarda daha sık gözlenir.
Uygun şekilde tüketildiğinde besleyici bir gıda olan dondurmanın, fazla tüketildiğinde birçok zararı mevcuttur.
Bıngıldak bebeklerin kafa kemiklerinin birleşim yerlerinin arasında kalan boşluklardır. Yenidoğan bebeklerin kafalarında altı tane bıngıldak vardır.
Emzirirken annenin sıvı alımını yaklaşık 2 kat kadar artırmalıdır. Yaklaşık 3000-3500 cc kadar olacak şekilde ayarlanmalıdır.
Meme reddi, emziren bir annenin başına gelebilecek en can sıkıcı durumlardandır. Geriye dönüşü zor olan bir durumdur.
Bir şeyler yoluna girmeye başladıktan sonra annelerimin aklına gelen ilk soru, “bu doğum kilolarını ne yapacağız” sorusu oluyor.
Son dönemde yeni tip bir menenjit aşısı çıkmasıyla bütün ailelerimin kafası karıştı. Bu konuda o kadar çok soru geliyor ki, konuyu açıklamak için bir yazı hazırlamamın gerekli olduğunu düşündüm.
Uçak seyahatlerinde en sık rastlanan sağlık sorunu kulak ile ilgili problemlerdir. Özellikle uçak inerken orta kulak basıncında azalma olmaktadır.
Rotavirüsler çocuklardaki en sık ishal nedenidir.. En sık 6-24 aylık çocuklarda görülür. En sık kış ve ilkbahar aylarında görülmekle birlikte tüm yıl boyunca görülebilir.
Kolik sancıları birçok annemin ortak derdi. Kesin bir çözümü olmadığı için, bir umut acaba düzeltir mi diye değişik otlar, yağlar ve bitkilerden medet umuluyor.
Çoğunlukla hayvanın direk olarak tüketilemeyecek olan iç yağı, kuyruk yağı, sinir, çürük, bozuk et parçaları, akciğerler, deri ve kıkırdaklarından yapılır.
Çocuklarımızın gerek bedensel, gerekse zihinsel gelişimlerinin desteklenmesi için haftada 2 kez balık tüketmeleri önemlidir.
Sağlam çocuk muayenesi, her aile için çok keyiflidir. Anne, baba sağlam bebeğini kontrol ettirip, doktordan bebeğin daha sağlıklı gelişmesi için gerekli önerileri almak için gelmiştir.
Türkiyede her yıl yaklaşık 13 bin bebek kalça çıkığı nedeni ile sakat kalma riski ile karşı karşıyadır. Kalça çıkığı kızlarda 4 ile 8 kat daha fazla görülür
Keçi sütünün popülaritesinin artması ile özellikle bebeklerini formül mama ile besleyen annelerim mama yerine keçi sütü verip veremeyeceklerini soruyorlar.
Tüm dünyada Fenilketonüri hastalığının en sık görüldüğü ülke Türkiye’dir. Türkiye’de doğan her 4000 çocuktan birisi Fenilketonüri hastası olarak doğar.
Bebeklerin dışkı rengindeki değişiklikler, annelerimi en çok panik eden ve hakkında en sık soru sordukları konulardandır.
Enfeksiyon mevsimi başladı, çocuklarımızı uygun şekilde beslemek onların çok daha az hasta olmasını sağlayacaktır. BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRMEK İÇİN ALINMASI GEREKEN GIDALAR
Diş çürüğü oluşması için dişin asit ortamda bulunması gerekmektedir. Peynir tükürük akışını uyarır, hem mekanik temizlik hem de tükürüğün tamponlayıcı gücünü artırır, böylece ağız içi asitleşmez.
Maalesef yine influenza salgını başladı ve bu salgından en çok ta çocuklarımız etkilendi. Çocuk kliniğim şu an ateşli, nefes alamayan, beslenemeyen çocuklarla dolu.
Ülkemizde alerjik bronşiti (alerjik astımı) ortaya çıkaran en sık neden ev tozu akarı alerjisidir.
Alerjik bronşit (alerjik astım), spor yapmaya engel bir hastalık değildir.
Görselin ne kadar çekici olduğunun farkındayım. Fakat çikolatalar, yüksek glisemik indeks değerleri ile çocukların kan şekeri düzenlerini bozarlar.
Krup sıklıkla 6 ay ile 5 yaş arasında görülen, ses telleri ve soluk borusunda ödem ile seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır.
Alerjik rinite bağlı olarak çocuklarda, ağzı açık uyuma, gece horlamaları ve uyku apnesi oluşabilir
Yaşamın erken dönemlerinde çok steril koşullarda yaşamanın bir sonucu olarak mikroba maruz kalma eksikliği, zamanla astım ve alerjik hastalıkların gelişmesine yol açacak şekilde bağışıklık sistemi dengesini bozar. Buna hijyen teorisi diyoruz.
En çok üzüldüğüm konulardan birisi de; her ateşli hastalıkta çocuklarımın gereksiz yere antibiyotik kullanması. Çünkü gereksiz antibiyotik kullanımı onlara çok ciddi zararlar veriyor.
Gebeliğin sekizinci ve dokuzuncu aylarında testisler aşağı doğru inmeye başlar ve doğuma yakın bir tüp aracılığı ile skrotum dediğimiz torbaya iner.
Burun kanaması bazen son derece korkutucu olabilmekle birlikte çoğunlukla tehlikeli bir durum değildir. Eğer kan boğazına akarsa, bu çocuğun kusmasına neden olabilir.
Grip enfeksiyonlarının arttığı şu dönemde sevgili annelerimin kafalarında soru işareti oluşturan birkaç noktaya değinmek istedim.
Hafif Kesilerde, yara yeri musluk suyu ve sabunla iyice yıkanıp temizlenmeli, sonrasında tekrar bol su ile durulanmalıdır ve yaranın çevresi Batikon veya tentürdiyot ile temizlenmelidir.
Genellikle 6 ay ile 6 yaş arasında görülen, Sinir sisteminin henüz gelişmesini tamamlamamasına bağlı olarak oluşan, çoğunlukla aileyi telaşlandırmak dışında zararı olmayan bir bayılma (nefes tutma) çeşididir.
Anne, babaların bebeklerini daha rahat ve güvenli bir şekilde taşıyabilmelerine, taşırken ellerini rahatlıkla kullanabilmelerine imkân sağlar.
Genellikle erken çocukluk döneminde başlar ve astım, saman nezlesi, inek sütü alerjisi gibi hastalıkların erken bulgusu olabilir.
Domuz gribi H1N1 adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme,
Göbek düşmeden önce banyo, bebek silinerek yapılmalıdır. Öncelikle bebeğinizin kıyafetlerini çıkarın ve onu bir havluya sarın. Bu aşamada bebeğinizin bezini çıkarmayın.
Bebeği emzirirken bebeğinizin yutma hareketini ve sesini fark edebilirsiniz. Emdikten sonra bir iki saat uyuması da doyduğunun göstergesi olabilir.
Ani bebek ölümü bir yaşın altındaki bebeklerin beklenmedik bir şekilde yatakta cansız olarak bulundukları duruma verilen addır.
Emzik emme refleksinin en yoğun olduğu dönemdeki, üç ay altında olan bebeklerde önerilebilir. Bu yaşta bebek ellerini tam kullanamaz ve emzik ona gereken uyarmayı sağlar.
Birçok bebekte görülebilen, genellikle herhangi bir tedaviye gerek duyulmamakla birlikte kimi zaman önemli hastalıkların bulgusu olabilen lekelerdir.
Süt Döküntüsü (Milia): Yenidoğan’daki burunda, alında veya çenesinde görülebilen, beyaz veya sarımsı noktacıklardır. Cilt gözeneklerinin tıkanması sonucu ortaya çıkar.
